8 Mart 1957'de Newyork' ta başlayan, kadınların hayatın her alanında yer almalarını sağlama mücadelesi, Dünyada Kadın Hakları hareketinin başlangıcı olmuştur. Bu mücadelelerini tüm dünyada sürdürmüş olan kadınlar, 16 Aralık 1977 tarihinde Birleşmiş Milletler' in 8 Mart gününü "Kadın Hakları için Birleşmiş Milletler Günü" olarak ilan etmesiyle, kadının tüm dünyada ve hayatın her alanında vazgeçilemez ve saygın bir yere sahip olduğunun anlaşılması gerektiğini kabul ettirmişlerdir. Böylece 8 Mart Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkelerde " Uluslararası Kadın Günü" olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Elbette ki kadının hakkını bir güne sığdırmak mümkün değildir. Özellikle bizim topraklarımızda, bizim kültürümüzde kadın; hem toplumun, hem de toplumun çekirdeği olan ailenin temelidir. O; mübarek elleriyle, şefkatiyle, merhametiyle Orhan'ı gazi, Mehmet'i Fatih, Kemal'i Atatürk yapmıştır. O, bir anne olarak, bir eş olarak ya da bir evlat olarak evini çekip çevirdiği kadar, toplumu şekillendirmiş, toplumu iyiliğe dönüştürmüş, ülkeye istikamet çizmiş kutsal bir varlıktır. Biliriz ki kadın mutlu olduğu sürece içinde yaşadığı toplumu mutlu etmiştir. Kadın huzurlu olduğu sürece, toplumu, huzurun merkezi haline getirmiştir. Kadın umut içindeyse o toplum geleceğine umutla bakmıştır. Ve kadın ışık olduğu sürece toplum, o ışığın aydınlığında yürüyebilmiştir.
Bizler kadınlarımızı girişimcilik kaynağından beslenen, cesaret nakışları ile nakşedilmiş bir ruha sahip kılarsak, sosyal yaşamın her alanını kadınlarımızla kuşatırsak işte o zaman onları 3.sayfa haberlerine malzeme yapmamış oluruz. Toplumumuzun büyük bir kesiminde hala erkeğin üstünlüğüne dayanan bakış açısının ve kadınlara karşı belirli ön yargıların egemen olması, kadınların aile içi şiddete ve töre cinayetlerine maruz kalmaları insan hakları açısından kadınların karşı karşıya bulunduğu sorunlar arasında yer almaktadır. Bunlar daha çok eğitim ve haklara sahip çıkmakla çözülecektir.
Bütün ödev sorumluluk ve yükümlülüklerin paylaşıldığı, sevginin egemen olduğu, kadınlarımızın değer gördüğü bir toplumu, Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarıyla beraber tekrar inşa etmek ümidiyle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Yıldönümü vesilesiyle Yüce Türk Milletinin ulaştığı çağdaşlık seviyesinde Türk Kadınının saygın katkılarını bir kez daha şükranla ifade ediyor, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
FARUK LAL
OKUL MÜDÜRÜ